Durex Yok Ötesi Yırtılır mı? Kültürlerin Perspektifinden Bir İnceleme İnsanlık tarihi boyunca kültürler, semboller, ritüeller ve kimlikler, toplulukların varlıklarını sürdürmelerini ve birbirleriyle ilişkilerini şekillendirmelerini sağlayan temel unsurlar olmuştur. Bir antropolog olarak, kültürlerin farklılıklarını merak etmek, toplulukların bireysel ve kolektif kimliklerini, ritüellerini ve sembollerini anlamak her zaman büyüleyici bir yol olmuştur. Bu yazı, farklı toplumların cinsellik ve korunma anlayışlarını keşfederek, bu evrensel temaların antropolojik perspektifinden nasıl şekillendiğini tartışmayı amaçlamaktadır. Sonuçta, “Durex yok ötesi yırtılır mı?” sorusu sadece bir ürünün ötesinde, toplumsal yapıların, kimliklerin ve ritüellerin nasıl işlediğini sorgulamamıza neden olmaktadır. Kültürel Kimlik ve Topluluk Yapıları: Korunma ve Cinsellik Her kültür, cinsellik…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Davete Icabet Etmek Nasıl Yazılır? Ekonomik Perspektiften Bir İnceleme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları: Ekonominin Temel Sorunu Ekonomi, bir toplumun sınırlı kaynaklarla nasıl hareket edeceğini, hangi fırsatları seçeceğini ve hangi fırsatları terk edeceğini inceleyen bir bilim dalıdır. Her birey, karşılaştığı durumlarda çeşitli seçeneklere sahiptir, ancak bu seçeneklerin her biri, farklı fırsat maliyetlerine sahip olabilir. Ekonomistlerin işlevi, bu seçeneklerin uzun vadeli etkilerini değerlendirmek, kaynakların en verimli şekilde kullanılıp kullanılmadığını analiz etmektir. Tıpkı bir işletmenin veya bireyin karar alırken karşılaştığı dilemmalarda olduğu gibi, dinî ve toplumsal bağlamda da “davete icabet etmek” gibi bir karar, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde büyük etkiler…
Yorum BırakFarklı pencerelerden bakmayı seven biri olarak, “11 Kasım neden önemli?” sorusunu tek bir cevaba sığdırmanın haksızlık olacağını düşünüyorum. Kimi için tarihin ‘on birinci ayının on birinci günü’ savaşın susmasını hatırlatır; kimine göre özgürlüğün geri dönüşüdür; başkaları içinse fidan dikmenin, doğaya borcunu ödemenin günüdür. Gel, veriye ve duygulara aynı masada yer açalım; sen de kendi pencereni bu sohbete ekle. Hızlı bakış: 11 Kasım; I. Dünya Savaşı ateşkesinin yıl dönümü (Armistice/Remembrance Day), ABD’de Veterans Day, Polonya’da Bağımsızlık Günü, Türkiye’de Milli Ağaçlandırma Günü ve küresel e-ticaretin “11.11 – Singles’ Day” dalgasıdır. :contentReference[oaicite:0]{index=0} 11 Kasım Neden Önemli? Tarih, Doğa, Ekonomi ve Toplumsal Bellek Tarihsel…
Yorum Bırak1 Aylık Kasko Yapılır mı? “Kısa Süreli Güvence” Macerası Başlasın! Hadi itiraf edelim: Hepimiz hayatın bir noktasında “Şunu kısa süreliğine halledemez miyiz ya?” diye düşünmüşüzdür. Tatile giderken spor salonu üyeliği, taşınmadan önceki son ayda internet sözleşmesi, hatta “bir kere kullanacağım” diye alınan pahalı mutfak aleti… Peki ya kasko? Aracımız için de böyle “kısa süreli, pratik, derdimi görsün yeter” tarzı bir çözüm mümkün mü? Yani kısacası: 1 aylık kasko yapılır mı? Hazır ol, çünkü bu yazıda kaskonun en çok merak edilen “mini versiyonunu” erkeklerin stratejik bakış açısıyla, kadınların empatik yaklaşımını harmanlayarak hem eğlenceli hem öğretici bir şekilde ele alıyoruz. Kahveni al,…
Yorum BırakÜnsüz Düşmesi Nedir ve Örnekler? Seslerin Sessiz Hikâyesine Bir Bakış Kelimelerin gizli bir ritmi vardır. Kimi zaman bu ritim, bir sesin sessizce ortadan kaybolmasıyla daha uyumlu hâle gelir. İşte bugün o sessizliğin ardındaki dili, “ünsüz düşmesi” olayını konuşacağız. Eğer kelimelerin neden değiştiğini, seslerin nasıl evrim geçirdiğini merak eden biriysen, bu yazı senin için hem düşünsel hem de duyusal bir keşif olacak. Dil değişir, çünkü insan değişir. Ve her sesin düşüşünde, insanın iletişim yolculuğunun izleri saklıdır. Ünsüz Düşmesi Nedir? Ünsüz düşmesi, bir kelimenin kökünde veya ekinde bulunan ünsüz harfin telaffuz kolaylığı veya ses uyumu nedeniyle düşmesi olayıdır. Türkçede genellikle iki ünsüzün…
Yorum Bırakİri Bebek Kaç Kilo Olur? Toplumsal Normların Beden Üzerinden İnşası Bir sosyolog olarak yıllardır insanların birbirlerine yönelttikleri en sıradan soruların bile, toplumsal yapının en derin anlamlarını taşıdığını gözlemlerim. “İri bebek kaç kilo olur?” sorusu da bunlardan biridir. İlk bakışta yalnızca bir biyolojik ölçüyü sorgular gibi görünse de, aslında bu soru toplumun güç, cinsiyet, statü ve değer anlayışlarını açığa çıkarır. Çünkü bir bebeğin kilosu, yalnızca fiziksel bir veri değil; toplumsal beklentilerin sembolü hâline gelir. “İri Bebek” Tanımı: Biyolojiden Toplumsallığa Sağlık literatüründe “iri bebek” ya da tıbbi adıyla makrozomi, doğumda 4 ila 4,5 kilogram aralığındaki bebekleri tanımlar. Ancak toplumun bu kavrama yüklediği…
Yorum BırakMerak duygusu bazen en sıradan gibi görünen şeyleri bile ilginç kılar. Ben de yıllar önce kış sabahlarında gökyüzünün pırıl pırıl olduğunu ama havanın keskin bir soğuk taşıdığını fark ettiğimde kendime şunu sordum: “Yüksek basınçta hava soğuk mu?” Bugün sizlerle bu sorunun cevabını bilimsel verilerle, gerçek hayattan örneklerle ve küçük hikâyelerle paylaşmak istiyorum. Yüksek Basınç ve Hava Durumu İlişkisi Atmosferdeki yüksek basınç, hava moleküllerinin yere doğru baskı yapması anlamına gelir. Bu durumda hava daha ağırdır ve aşağıya doğru çöker. Çöken hava ısındıkça bulut oluşumunu engeller, gökyüzü genellikle açık ve berrak olur. İşte bu yüzden yüksek basınçla birlikte güneşli günler gelir. Ancak…
Yorum BırakHiç Biri Ne Demek? Psikolojik Bir Bakış Açısıyla İnsan Davranışları Üzerine Bir Analiz Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: Hiç Biri Neden Söylenir? Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamak ve çözümlemek her zaman büyüleyici olmuştur. “Hiç biri” ifadesi, birçok insan için basit bir sözcük olabilir, ancak derinlemesine inildiğinde, bu ifadenin ardında yatan duygusal, bilişsel ve sosyal faktörleri anlamak oldukça karmaşık ve ilgi çekicidir. Peki, bir kişi neden “hiçbiri” der? Hangi durumlar, bu tür bir tepkiye yol açar? Hiçbiri demek, yalnızca bir şeyin reddedilmesi midir, yoksa bir anlam taşıyan başka bir mesaj da içerir mi? Bugün, bu sorunun cevabını bulmak için psikolojik bir…
Yorum BırakHiybet Ne Demek? Geçmişin Gölgesinde Bugünün Dilini Keşfetmek Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamak yalnızca olayların sırasını takip etmek değil, aynı zamanda o dönemin insanlarının yaşam tarzını, alışkanlıklarını ve değerlerini derinlemesine incelemektir. Geçmişin izlerini sürerken, dilin değişimi ve evrimi de önemli bir yer tutar. Bugün, bir kelimenin arkasındaki tarihsel bağlamı anlamadan, o kelimenin ne anlama geldiğini doğru şekilde kavrayamayız. Peki, hiybet ne demek? Bu kelime, geçmişten günümüze nasıl bir evrim geçirdi ve toplumsal yapımızda ne tür izler bırakmış olabilir? Gelin, hiybetin geçmişini anlamaya çalışırken, bugünle olan bağlarını birlikte keşfedelim. Hiybetin Tanımı: Geçmişten Günümüze Hiybet, Türkçede genellikle başkaları hakkında kötü sözler söylemek…
Yorum BırakBazı hikâyeler vardır ki, tarih kitaplarında ciddi ciddi anlatılır ama aslında arkasında bolca insani karmaşa, biraz öfke, biraz mizah ve epeyce strateji vardır. Protestanlığın doğuşu da tam olarak böyle bir hikâye. Hani ilişkilerde biri “Artık yeter, bu böyle gitmez!” der ya — işte 16. yüzyılda kilise ile halk arasında yaşanan tam da buydu. Sahnede başrol: Martin Luther! Peki bu büyük “ayrılık” nasıl başladı? Hazırsan biraz tarih, biraz kahkaha ve bolca içgörüyle anlatıyorum. Tanrı’nın Mesaj Kutusu Dolu: Orta Çağ’da Dini Kaos O zamanlar Avrupa’da Katolik Kilisesi, hem ruhsal hem de ekonomik dünyanın merkeziydi. Günah çıkarma, affedilme, cennet bile… Hepsi adeta bir…
Yorum Bırak